Yeni çocuk kitabım Odo ve Tüm Yıldızlar raflarda yerini aldı.
Hikâyesi ilginç. Bundan bir süre önce, köpeklerle ilgili bilimsel bir kitaba denk geldim. O kadar beğendim ki çok kısa sürede bitirdim. Okuduklarımsa bende büyük izler bıraktı. Kitap, köpeklerin sinir sisteminin ve beyin yapısının insanlarınkine ne kadar çok benzediğinden bahsediyordu. Ne kadar kompleks, duyarlı, zeki canlılar olduklarından… Köpeğimi çoğu insana tercih eden biri olarak yazarın köpeklere duyduğu sevgiyi anlayabiliyordum. Bir köpeğe kalbinizi verdiyseniz, bilirsiniz. Bu dünyanın en dürüst canlılarıdır onlar. Duygularını saklamaz, sizi seviyor gibi yapmazlar. Bir köpeğe bir lokma yiyecek verin, başını okşayın ve bam! Evinize kadar gelebilir. Sizi korur. Ömür boyu dostunuz olabilir. Yazarlık gibi yalnız bir mesleğiniz varsa, bir köpek ideal yoldaştır.
Odo ve Tüm Yıldızlar o kitabı okuduktan sonra zihnime damla damla düşmeye başladı. Başka bir projeyle uğraşıyor olmama rağmen yağmaya devam etti. Durduramadım. O, yazılmak istedi ve ben de boyun eğdim.
Size biraz kitaptan bahsedeyim o halde. Odo, çok yetenekli bir köpek. Yeteneklerinden biri yıldızlarla kurduğu özel ilişki. Onları dinleyip koklayarak geleceği sezebilmesi. Bir diğeri de insanların dilini anlayabiliyor oluşu. Bu yeteneklerini kitap boyunca kullanıyor. Odo aynı zamanda “kayıp” bir köpek. Bir kumsalda yaşıyor ve ailesinin onu bulmasını bekliyor. Kitapta onun ev köpeğinden sokak köpeğine dönüşümünü, yaşadıklarını, dostluklarını, kimlik ve aidiyet mücadelesini okuyacaksınız. Yıldızları tanıyacak, gece gökyüzüne artık çok daha farklı bir gözle bakacaksınız.
Ah unutmadan, çok sevileceğini umduğum bir karakter daha var kitapta. İdealist, gönüllü bir veteriner ve Tip 1 diyabetli Tomris.
Odo ve Tüm Yıldızlar’ın içinizi ısıtmasını dilerim.
Satın almak için:
