Teşekkür ederim diyemiyor hala. Tekeşşür ediyor. Bade’nin arkadaşları doğum günlerinde pastanın mumlarını üflemiyor: müflüyor. Bade merdivenlerden değil verdirenlerden aşağı iniyor.
Memleketimin marketlerinde çeşit çeşit, ucuz ve katkı maddesi dolu çikolata kremaları cirit atıyorken badem kreması özellikle Amerika’da ve paleo diyet uygulayanlar arasında oldukça popüler.
On günden beri bu tarifi bekletiyorum. Ben ekrana bakıyorum, ekran bana bakıyor. İnsanın canı tek kelime bile yazmak istemez mi? İstemedi işte.
Eskileri, daha doğrusu nostaljiyi seven insanlar grubuna dahil olduğum için yılın bu son günlerinde geçmişe dalıp gitmekten kendimi alamıyorum.
Soğuk havalar hipotiroid gibi bir sorununuz olunca daha da çekilmez oluyor. Ellerim, ayaklarım sürekli buz kesmiş bir halde geziyorum. Bade’yi okula bırakmak ise ayrı bir dert.
Bugünün yazısı özellikle bu kadar gecikti çünkü kendimi tutmam gerekti: yazabileceklerimden korktum. Yazdıklarımı da sürekli düzeltip durdum.