GAPS Kekler Kuruyemişsiz Paleo Sütsüz

Portakallı Glutensiz & Rafine Şekersiz Kek



Geçen gün bir okuyucum yazmış, bir anne olarak okul öncesi öğretmeninizden neler beklersiniz diye… Ne tesadüftür, okullar açıldığından beri üzerinde düşündüğüm bir konuydu. Malum, tüm anneler hassas, ve öğretmenlerden epeyce beklentileri oluyor. Çocukların temel temizlik ve tuvalet alışkanlıklarından, davranış ve sosyal tutumlarına kadar aklınıza gelebilecek her konuda.

Okul öncesi eğitimi çocukların hayatındaki en önemli dönem. Çocukların okulu sevmelerini, sosyal ilişkilerinin ve özgüven duygusularının gelişmesini sağlayan bir süreç. Bu süreçte de benim ilk beklentim kızımın okulda çok mutlu olması.

Okula gitmek için acele etmesini, hevesle sınıfına koşmasını, öğretmenlerinin boynuna atlayıp sımsıkı sarılmasını, okul kurallarına uymak için çaba göstermesini görmek çok mutluluk verici… Bunlar kolay başarılabilecek şeyler değil. Çocuklar gerçekten sevilip sevilmediklerini hissederler. Ve bir öğretmenin çocuklarını gerçekten sevebilmesi bu mesleğin ilk şartıdır. Merhamet ve şefkat, okul öncesi öğretmeninin kalemi ve kitabıdır.

Bir diğer beklentim ise öğretmenin bu en önemli, çocukların öğrenmeye en açık zamanlarında zihinlerini en verimli şekilde doldurmalarına imkan vermesidir. Minik Einstein’lar yaratmaktan bahsetmiyorum elbette. Ancak o engin zihinlerde geniş bir hayal gücüne yer açmak, kültürel bir altyapı yaratmak, farklılıklara saygı duymasını öğretmek, kitap, doğa ve hayvan sevgisi aşılamak, çocuklara bilimi, matematiği, sporu, sanatı sevdirmek, hem de bu bahsettiklerimin tamamını onları zorlamadan, sıkmadan, oyun ve aktivite eşliğinde yapabilmek çok az öğretmenin başarabileceği bir iştir. Kısacası, atleti günde dört defa değişsin, herkesin pembe makası varmış aman onun da olsun durumları çok da umurumda değil açıkçası. Bu yaştaki çocukların zihni sünger gibi emici ve keskindir. En azılı teröristlerin küçük yaşta beyinleri yıkananlardan çıktığını biliyor musunuz ?

Benim son ve en önemli beklentim ise çocuğun güvenliğinin tam anlamıyla sağlanabilmesidir. Çocuklara Pepe açıp sigara içmeye giden, çocukları sınıfta yetişkin gözetimi olmadan tek başına bırakan öğretmen tipi velilerin en büyük korkusudur.  Eğer tip 1 diyabetli bir çocuğun velisi iseniz durum daha da ciddi: en büyük korkunuz çocuğunuzun kan şekerinin düşmesi ve öğretmeninin bunu anlamamasıdır. Bu yüzden öğretmen çocuğu çok iyi tanımalıdır ki davranışlarındaki tuhaflığı farkedebilsin. (Mesela Bade’nin kan şekerinde bir anormallik varsa öğretmenleri tavırlarından, hatta renginden bile anında anlıyor ve acilen revire götürüyorlar.)

Tek bildiğim şu : öğretmenin çocuklarının hayatında fark yaratmayı isteyecek kadar sevmesi lazım bu mesleği. Benim hayattaki en büyük pişmanlığım sanırım öğretmen olma şansını geri tepmem oldu. Son sınıfta formasyon alabilirdim, almadım. Ah kafasız Sıla ah.




Portakallı Glutensiz & Rafine Şekersiz Kek

 

Nourishingdays.com’un şu tarifinden uyarlanmıştır 

 

Hazırlık Süresi: 15 dk

Pişirme Süresi: 20 dk

Servis: 6 adet

İçindekiler:

1 su bardağı (100 gr) kuru dut (Dut Bahçem dutlarından kullandım)

6 yumurta (55 gr x 6 )

1 adet orta boy portakalın suyu ve kabuğunun rendesi (250 gr)

10 çorba kaşığı silme (50 gr) hindistancevizi unu*

¼ çay kaşığı karbonat

Üzeri için kuru üzüm

Yapılışı:

1-Fırını 180C’ye ayarlayın.

2-Dutları esmer şeker tanesi iriliğine gelene dek çekin.

3-Yumurtaları çırpın, içine diğer malzemeleri ekleyin ve homojen olana dek tekrar çırpın.

4-Oluşan hamuru kek kalıplarına paylaştırıp üzerine üzümleri serpin, fırına verin.

5-20 dk pişirin, kürdan yardımıyla pişip pişmediğini kontrol edin, fırından çıkartın, soğutun. Servis edin.

 

Not:

*Ev yapımı Hindistancevizi unu ile benim kullandığım un bir değil. Hazır hindistancevizi unları sıvıyı sünger gibi emiyor. O yüzden hindistancevizi ununuzu kendiniz yapıyorsanız bu tarifte uygun olmayacağını belirtmek isterim.

Comments (12)

  • Sıla hanım tarifiniz yine süper, elleriniz sağlık. Ben rafine şekeri ve tahıl karbonhidratlarını hayatımdan çıkardığımdan beri 8 kilo verdim. Dutu sevdiğim için tarifinizi yapılcaklar listeme aldım, yakın zamanda deniicem. Baharın memlekete gidince bahçemdeki dutları kurutup buraya getiricem. Meyve ve sebze kurutma makinesi aldım, inşallah işe yarar ve bol bol dutkurusu elde ederim. Ne varsa eskilerde var, yavaş yavaş büyüklerimizin yöntemlerine geri dönüş yapılıyor. Badeyide öpüyorum, sağlıklı uzun ömürler diliyorum, rabim evlatlarımızı korusun. Sevgiler.

    Cevapla
    • çok teşekkür ederim, ve tebrik ederim, darısı başıma 🙂

      Cevapla
  • Merhaba, tarif süper. 6 yumurta biraz fazla değil mü alternAtif başka ne olabilir? Ellernize sağlık

    Cevapla
    • merhaba, maalesef. hindistancevizi unu çok sıvı çekiyor. sevgiler..

      Cevapla
  • Merhaba, tariflerinizi keyifle deniyorum hepsi çok başarılı ellerinize sağlık. Bahsettiğiniz evde hindistan cevizini çekerek un elde edersek mi bu tarifte başarılı olmaz ?

    Cevapla
    • merhaba, maalesef hazır ve ev yapımı arasında emicilik açısından büyük fark oluyor. bu tarifte mutlaka hazır olanı kullanılmalı.

      Cevapla
  • Merhaba hindistancevizi unu nu nereden bulabiliriz bulamazsak diyabetik undan olurmu acaba

    Cevapla
    • diyabetik un olmaz maalesef. o tür işlenmiş ve sağlıksız gıdalardan uzak durulması taraftarıyım. hindistancevizi ununu internet üzerinden alabilirsiniz

      Cevapla
  • Merhaba az önce tarifinizi denedim, yalnız karışımın kıvamı hiç kek gibi olmadı baya katı kaldı un hemen sıvıyı çekti. Ben de portakal suyu dışında bir de hindistan cevizi sütü ekledim öyle olunca. Şimdi fırına koyuyorum sonucunu çok merak ediyorum. Nerde bir yanlışlık yaptım anlamadım ya da kıvamı nasıl oluyor? Bu arada hazır hindistancevizi unu kullandım.

    Cevapla
    • aynen katı olması gerekiyordu zaten

      Cevapla
      • Merhaba tekrar tadı oldukça lezzetli oldu, kıvamı beni korkutmuştu biraz ama 🙂 tarif için teşekkürler ellerinize sağlık?

        Cevapla
        • afiyet olsun 🙂

          Cevapla

Write a comment