Kış geldi diye sevinen bir tek ben mi varım ? Rüzgarın uğuldamasını en sevdiğim şarkıymışçasına dinleyip, kara bulutlara mutlu mutlu gülümseyen ? Etrafımdaki herkes soğuktan, hastalıktan ya da doğalgaz faturalarından bahsedip
Biliyorsunuz Bade bu ay beş yaşına bastı. Evde ailecek minik bir kutlama yapmıştık ancak bizimkinin asıl istediği çoğu yaşıtı gibi okulda prenses elbisesi giyip arkadaşları ile parti yapmaktı.
Altı yaşlarında olmalıyım, bir gün bir köpeğim olsun diye tutturdum. Oldu da. Adını Dusty koyduk. Bizim Dusty pek yaramaz ve midesine aşırı düşkün bir köpekti. Köpekler zaten genellikle öyle olur ama Dusty bambaşkaydı.
Bugün balkondaki dev balkabağımı dünyanın en keskin bıçaklarına sahip olmama rağmen büyük bir zorlukla kestim. Çekirdeklerini güneşte kurumaya bıraktım ki baharatlı kabak çekirdeği yapabileyim.
Ben her zaman içe dönük bir çocuk oldum. Olgun, sakin, akıllıydım. Yaramazlıklarım gizli olurdu, göze batmazdım. Kendi kendime vakit geçirmeye bayılırdım. Öyle ki annemler beni anaokuluna göndermeye bile gerek görmemişlerdi.