Geçtiğimiz gün Erika Janik’in elmanın tarihi ile alakalı “Apple: A Global History” isimli kitabına anlatılmayacak bir keyifle dalıp gitmişken aklıma elma ile yapılan tariflerin tarihçesine bakmak geldi.
Açıkçası epeydir bisküvi yapmak istiyordum. Bu tarif İngilizce “chewy” denilen, yani kıtır kıtır ağızda dağılan değil de çiğneme gerektiren kıvamda, yani tam istediğim gibi oldu.
Malzemeleri çok kolay, yapılışı pratik.
Bahar yüzünü yavaş yavaş göstermeye başladığı için çiçek-bitki dikim işleri yavaş yavaş başladı. Saksılara ektiğim soğan ve sarımsakları salatalarda kullanmaya başladım bile. Geçen gün de biberiye diktim.
Bu sabah havanın bu kadar güzel olmasından mıdır bilmiyorum öyle bir pozitif enerji ile doluyum ki anlatamam. Her şey çok güzel olacak temalı şarkılar dinleyip dans edesim geliyor.
“Bir gün bir kitap okudum ve hayatım değişti.” diye başlar Yeni Hayat.
Benim yeni hayatım ise Bade’nin Tip 1 diyabet teşhisi almasından hemen sonra, hastane odamızda başladı. Annem bana Pr. Dr.
Bu yıl Bade ilk defa okula başladığı için başımıza gelmeyen hastalık kalmadığından bahsetmiştim. Bu aralar da solunum yolları enfeksiyonu sebebi ile okula göndermiyorum.
